Uzun süredir dışarıda kahvaltı yapmaktan imtina ediyordum. Zira iyi örnekler olsa da dışarıda kahvaltının salgın bir hastalık gibi nasıl yayıldığını ve bu konudaki yaklaşımımı şu yazıda paylaşmıştım: Dışarıda Kahvaltı Saplantısı. Bir süredir dışarıda kahvaltı yapmak zorunda kaldığımda, bir konuğum geldiğinde Anadolu Üniversitesi’nin konuk evinden şaşmıyorum. Çünkü açık büfe, standart, temiz ürünler sunan makul fiyatlı bir seçenek olarak Anadolu Üniversitesi’nin konuk evi son derece uygun bir seçenek. Ancak babalar günü vesilesiyle minik dev ailemizle ve çok sevgili dostlarımız Çağdaş & Aylin ile yılın en uzun gününde, yılın en uzun kahvaltısını dışarıda yapmaya karar verdik. Kahvaltısını hiç denemediğimiz, Ege için de oyun alanı olan bir yer seçmeye karar verdik. Sonuçta Uluönder Parkı’nda Gurme Ayten Usta‘nın yerine gittik.

İlk andan itibaren karşılaştığımız birkaç soruna değinmezsem gerçekten içimde kalacak. Öncelikle Ramazan ayı olması nedeniyle rezervasyonsuz dış mekânda yer bulabiliriz diye düşündük. Ben yine de telefon etme ihtiyacı hissettim, aradım ve on dakika içinde orada olacağımızı söyleyince rezervasyon yapmaya gerek olmadığını, yer bulabileceğimizi söylediler. Mekâna ulaştığımızda açık havadaki, su kenarındaki tüm masalar bir kısmı dolu, geri kalan büyük çoğunluğu ise rezerve edilmişti. Bu nedenle iç mekânda oturmaya karar verdik. Ancak oturduğumuz birkaç saat boyunca bazı masaların rezervasyon sahiplerinin gelmediğini görünce açıkçası üzüldüm. Zira rezervasyon sahibi taahhüt ettiği saatte gelmediği takdirde rezervasyon iptal edilir ve o an için gelmiş müşteriler açık havada misafir edilir. Ancak hiçbir şekilde dışarıda oturamadık. Meselenin daha büyüğü, “destan kahvaltı” siparişinde yaşandı. Sınırsız “destan kahvaltı” bedeli kişi başı 25 TL. Kahvaltı menüsünün adı ve fiyatı müşterideki beklentiyi çok yukarıya çekiyor. Ayrıca 0-3 yaş arası çocukların ücretsiz olduğu da menüde belirtiliyor. Garson, kendince rasyonel bir teklifte bulunarak Ege için ücretli çoçuk menüsü öneriyor. Ancak buna gerek olmadığını Ege’nin üç yaşında olduğunu söylüyoruz. Garson büyük bir aymazlık içinde müşterinin beyanına inanmıyor ve “gerçekten 3 yaşında mı?” diye soruyor ve bir servis daha açma teklifinde bulunuyor. Bunun üzerine ben sinirleniyorum, zira bu müşteriye yapılmış çok büyük bir saygısızlık kanımca. Siparişleri getirmek üzere masadan ayrıldığında Ege’nin kimliğini göstermek istiyorum ancak Gülbin buna engel oluyor. Yakın zamanda Brüksel’de Chez Leon‘da çocuk menüsünün ücretsiz olduğunu deneyimlemiş bir aile olarak büyük hayal kırıklığı yaşıyoruz. Çünkü Chez Leon’da böylesi bir tutumla kesinlikle karşılaşmamıştık. “Destan kahvaltı” gelmeye başladığında ise beklentilerimiz boşa çıkıyor. Sıradan serpme kahvaltı ile karşı karşıya kalıyoruz. Ne peynir kalitesi, ne reçeller, ne de sıcak olarak getirilen sucuk, omlet ve pişi olması gereken nitelikteydi. Reçellerin geri dönüşüme uğradığı üzerlerinin kurumasından bariz belliydi. Sucuk, pişi, omlet soğuk olarak servis edildi. Ekmekler bayattı. Omlet, 4 kişilik “destan kahvaltı” siparişi vermiş olmamıza rağmen tek kişilikti. Karpuz dilimleri muhtemelen bir önceki geceden hazırlandığı için kenarlarından pörsümeye başlamıştı.

Velhasılı Eskişehir gibi bir kentte önemli bir parkın içinde “tüketici ödülü”ne sahip bir mekân işletiyorsunuz, iddialı bir biçimde 0-3 yaş arası ücretsiz diyorsunuz ancak müşterinin beyanına inanmak istemiyorsunuz. Bu hatanın telafi edilebilmesi gerçekten çok zor. Söz konusu çocuklar olunca ailelerin hassasiyeti gerçekten çok fazla olabiliyor. Ayrıca, yine iddialı bir menü hazırlıyorsunuz, sınırsız “destan kahvaltı” veriyorsunuz ancak içerik olarak müşteriyi tatmin edemiyorsunuz. Benim titiz olduğum bilinir ancak arkamızdaki masadan da “destan kahvaltı”nın gerçekten “masal” olduğunu işitince sorunun benimle ilgili olmamasına seviniyorum.
Emek vermişsiniz elinize sağık bizler içinde aydınlatıcı olmuş. Ön yargılı olmayı sevmem ama gitmediğim halde bu şekilde tahmin ediyordum.
Çok teşekkür ederim ilginiz için.
Ayten usta çok güzel bir mekan.fakat kahvaltı seçeneklerini bende beğenmedi.özellikle sucuklu tostu çok vasatti.kalın dilimlenmiş 2 dilim ekmek arasında ,yine pişmemiş kalın dilimlenmiş sucuk.yazınız için tesekkur ederim
Tuğba Hanım öncelikle yorumunuz için teşekkür ederim. Mekânın güzelliğine sözüm olamaz. Gurme Ayten Usta, zaten Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin olanakları ile yapılan, güzel bir parkın içinde konuşlanmış durumda. Kanımca, böylesi bir avantajı profesyonel bir işletmecilik anlayışı ile örtüştüremedikleri için sorun var. Yeme-içme işi profesyonel olarak ele alınması gereken bir iş nihayetinde. Umarım daha nitelikli bir yeme-içme mekânı olur.
Öncelikle böyle bir yazı görünce gerçekten çok sevindim… Hem yemek hem de mekan konusunda hassas bir insan olarak hep benim abarttığım düşünülür. Oysa bir hizmet satın alıyorsunuz ve birçok şeye dikkat edebilirsiniz. Beni de çok sevdiğim bir arkadaşım davet etmişti kahvaltıya… Adının Gurme olması, masa düzeni, menünün kendisi, fiyatlar ben de butik restoran izlenimi uyandırdı ilk bakışta ancak çok geçmeden servisteki aksaklıklar, sıradan diyebileceğim, iddia edilen kalitede olmayan ürünler, garsonların seçtiğiniz menü dışında da ısrarla bir şeyler (omlet gibi) eklemeye çalışmaları gerçekten üzücüydü. Zaten bu şekilde kahvaltı gibi artık promosyon diyebileceğim menü saatleri ve ürünleri oluşturduysanız lütfen müşteriyi rahatsız edecek şekilde bu zararı kapatmaya çalışmayın…
İnci Hanım, ilginiz ve yorumunuz için çok teşekkür ederim. Titizliğiniz normal karşılanmalı zira bu kadar rekabetin olduğu bir sektörde hatanın minimumda olması, istemeden gerçekleşebilen hataların telafisi olmalı. Tüketicinin beklentisini yükseltip hayal kırıklığı yaratmak sorunlu bir yaklaşım. Vaat ettiğiniz şeyleri karşılayamıyorsanız iddianızı küçültmeniz gerekiyor. Örnekse Doyuran Kahvaltı Salonu neyse odur ve Eskişehir’deki en iyi kahvaltıyı bu mütevazı mekân verir.
Ayten usta denilen mekanın tek derdi sizin cebinizdeki paradır. Sınırsız olduğu söylenen kahvaltıda herhangi bir ürünü 3. defa istediğinizde garsonların gözündeki rahatsızlığı yakalayabilirsiniz. Ya kelle başı yüksek para alıp sınırsız demeyeceksiniz, ya da insanlara yediği kadar hesap çıkaracaksınız. 2 Defa gittim aynı şey.
4 Yaşındaki bir çocukla 30 yaşındaki adam aynı hesabı veriyor. 0-3 yaş nedir ya?
Kesinlikle gitmeyin.