Antalya deyince aklıma nedense balık değil de piyaz ve köfte geliyor. Son 3 yılda üçüncü kez Antalya’ya yolum düştü ve Piyazcı Ahmet’e de üçüncü kez gitme şansım oldu. Köfte mi daha lezzetli piyazı mı bilemedim? Köftesi belki de asla köfte harcı kullanmayan annemin maydanozlu, soğanlı, bayat ekmek içli ev köftesine benzediği için karar vermekte zorlanıyorum. Piyazı da öyle böyle değil ama yeme de yanında yat. Öyle ki Piyazcı Ahmet’e yalnızca piyaz yemeye gelenler var. Özelliği ne mi? Efendim en sıradışı özelliği tahinli olması. Porsiyonda bol miktarda tahin ile servis ediliyor. Üzerinde isterseniz yumurta, maydanoz, domates ve soğan da olabilir. Halis zeytinyağı, sirke ve az limon da sosu olarak ilave ediliyor. Vedat Milor’un kendi mutfağında yapmayı sevdiği birkaç yemekten biri olduğunu ifade ettiği piyaza ilişkin yorumu çok olumlu. Milor herşeyiyle piyazı çok beğeniyor. Kendisinin Piyazcı Ahmet ziyaretini izleyebilirsiniz.
- Piyazcı Ahmet Piyaz
Kışın mevsim itibariyle sera domatesleri kullanıldığından son gittiğimde domatesler olmasa daha iyi olurdu diye düşünmeden edemedim. Köftenin yanında ızgaralanmış kabuklu soğanı daha ziyade hindistan cevizi gibi kaşıkla oyarak yiyesi geliyor insanın. Zaten masada yalnızca çatal ve tatlı kaşığı var. Piyaz tatlı kaşığı ile yeniyor genellikle. Eskişehir’de herkesin malumu köfteci çoktur. İyiside de var kötüsü de. Tuna köftecisi, Rodoplu köftesinin lezzeti ile fark yaratanlardan. Ancak Eskişehir’deki köftelerde çok fazla baharat kullanılıyor. Babama göre “en iyi köfte evde yapılan köftedir” çünkü kendi kasabınızdan, dananın en iyi yerinden köftelik (kaburga ve döş) kıyma alma şansınız vardır. Ancak dışarıda köfte hileye açık yemeklerden biridir. Dolayısıyla köftede eğer gereğinden fazla baharat varsa bilin ki ayıp örtmek içindir. Fazla baharat etin lezzetini almanızı engeller.

Hazır, köfteden bahsederken sonbaharda İstanbul’da Sultanahmet Köftecisi’nde yediğim köfte, piyaz ve helvaya dair düşüncelerimi yazayım. İlk yediğimde tadı belleğimde uzunca bir süre kalan köftede çok fazla bir değişiklik yok. Ancak Sultanahmet Köftecisi gibi adı marka olmuş bir mekânda piyazda zeytinyağı yerine çiçek yağı kullanılıyor olması kabul edilemez. En ucuz zeytinyağını bile kullansa en azından adını kirletmese diye düşünüyorum.
Öte yandan irmik helvası hala şahane. Ama yemek sonrası çay ikramının olmaması da son derece kaba bir hizmet politikası. Nedenlerini anlayabiliyorum ancak bir-iki bardak çayın hesabı yapılmamalı.

Antalya’ya yolunuz düşerse, tatil başlangıcı ya da dönüşü, hatta her ikisinde de Piyazcı Ahmet’e mutlaka gitmelisiniz. Piyazcı Ahmet’te tahinli kabak tatlısı Saklıkent zirvesine ulaştığınız nokta olabilir. Benim gibi tatlı düşkünü olmayan birini bile çileden çıkartabilecek kadar güzel. Kabak, tahin ve cevizin muhteşem uyumunu tadabilirsiniz ve uzunca bir süre keyfini sürebilirsiniz. http://www.piyazciahmet.com
